Saat ve Takvim Kahrolsun Pkk! E-Devlet Linkleri








Haberler Ziyaretçi Defterim  http://guvenlikprogramlari.tr.gg/Ziyaret%E7i-defteri.htm

Sayın Ziyaretçi Siteme Hoş Geldiniz. TÜRKİYE CANIM FEDA


   
 
  Pc yi Etkileyen 10 Büyük Hata
 

Bilgisayarlarımızı etkileyen 10 büyük hata


Anlık veya zaman içerisinde performansı ve işleyişi etkileyen 10 büyük hatayı biliyor musunuz?

Bilgisayarlarımızın günlük kullanımı esnasında bilerek veya bilmeden çoğumuz hatalı kullanımlar gerçekleştirebiliriz. Bu bazen yanlış bir tuşa basmak olabilir, bazen bilgisayarımızın ortamının kötü oluşu, bazen de farklı bir başka neden...

Özellikle yeni bilgisayar kullanıcıları da bu tür hatalar yapmaktan korkarak sistemle baş edemeyeceklerini düşünürler. Ama ne mutlu ki tesadüfen oluşan hatalarda bile bir çıkış yolu var. Biz de kaçınmanız gereken şeyleri derleyerek en sık karşılaşılan sorunları ve yapmanız gerekenleri bir araya getirdik.


Elektrik kesilmeleri ve voltaj değişimine önlem almamak
Bilgisayarı fiziksel olarak doğrudan etkileyen ve zarar veren en önemli durum elektrik kesintileri ve voltaj değişimleridir. Mesela fırtınalı bir günde gök gürledikçe elektrik kesintisi olacağını öngörüp sisteminizin tehlike altında olduğunu düşünerek bilgisayarı kapatmayı aklınızdan geçirebilirsiniz. Tehlike olasılığı doğru olsa da, aslında fırtınalı bir günün elektrik kesintisinin yaşandığı sıradan herhangi bir günden farkı yoktur. Zararı veren bizzat kesintinin kendisi ve aniden geri gelişidir. Yani bu kesilme ve geri gelişler çok hızlı olduğunda yaşanan dalgalanma tehlikenin ta kendisidir. Benzer şekilde aynı elektrik hattına bağlanan ve yüksek voltaj çeken bir saç kurutma makinesi, elektrikli ısıtıcı veya klima da dalgalanmaya neden olabilir.

Eğer sık elektrik kesintileri ve dalgalanmaya maruz kalan bir evde oturuyorsanız. Dalgalanmayı gidermek için hem masaüstü hem de dizüstü bilgisayarlar için satılan önleyiciler mevcut. 50-60$ civarında harcama yaparak bir çözüm bulmanız olası. Bu konuda da dikkat etmeniz gereken bir nokta var. Çok ucuza bulabileceğiniz önleyiciler ilk dalgalanmanın ardından kullanılamaz hale gelebilir ve bir yenisini almak durumunda kalabilirsiniz. Bunun yanında daha sağlıklı bir çözüm için kesintisiz güç kaynağı (UPS) almak daha doğru olabilir. Böylelikle UPS'de depolanan güç sayesinde bilgisayarınızı normal yollardan kapatmanız için fazla fazla zaman bulabilirsiniz.


Güvenlik duvarı olmadan internette sörf

Çoğu ev kullanıcısı bilgisayarlarını ADSL ile internete bağlayıp doğrudan sayfalar arasında sörf yapmaya başlar. Ancak gerekli güvenlik düzenlemelerini yapmadan sayfalarda dolanmak aslında tehlikeye davet çıkarmaktır. İnternete bağlı olan her bilgisayarın bir güvenlik duvarı arkasında yer alması güvenlik için önemli. Hele ki bir ağ üzerinde yer alıyorsanız bu durum çok daha fazla önem arz eder. Her şekilde ister Windows'un kendi güvenlik duvarını isterseniz ZoneAlarm benzeri üçüncü parti bir diğer güvenlik duvarını kurmak virüs ve olası saldırıların önüne geçecektir.

Elbette bilgisayarınızda bir Güvenlik Duvarı yazılımının olması da tek şart değil. Kontrol için sürekli açık halde olması ve ayarlarının iyi yapılması da gerekir.


Antivirüs / antispyware kullanmamak, güncellememek

Bir önceki maddeyle de bağlantılı olarak hemen eklemek gerekir. Eğer bilgisayarınızda güvenliği artırmak istiyorsanız mutlaka bir antivirüs ve casus yazılımları engelleyen (ve temizleyen) anti-spyware yazılımlar bulundurmalısınız. Evet kabul, bazen her programı engellemeye çalışan ve size "bu program tehlikeli olabilir" benzerinde uyarılar çıkaran bu yazılımlar can sıkıcı hale gelebiliyor. Yine de sık kullanacağınız bu programları antivirüs programının "güvenilir" listesine alıp sisteminizde bir virüs temizleyici/engelleyicinin bulunmasına mutlaka izin vermelisiniz.

Çoğu antivirüs programı da üyeliğin yenilenmesi ve virüs veritabanının güncellenmesi için periyodik olarak ücretler talep eder. Bu durumun üstesinden gelmeyip programları kaldırma yoluna giderseniz, mutlaka kısa süre içerisinde trojan, virüs, solucanlar ve benzeri zararlı internet neşriyatından da nasipleneceksiniz demektir. Hatta kendi bilgisayarınızı enkaz haline getirmeyi bırakın, sizin üzerinizden başkalarına da benzer şeylerin yayılması adına bir ortam hazırlamış olursunuz.

Casus yazılımlar bir diğer baş belası. Basit anlamda kendilerini size farkettirmeden arka planda bilgisayarınıza kurarak sizden bilgi toplarlar. Topladıkları bu bilgileri de (genellikle internette yaptığınız aktivitelerle ilgilidir) casus yazılımı yaratana geri gönderirler. İster virüs, ister casus yazılım olsun her ikisi için de bilgisayarınızda bu belalarla baş edebilecek yazılımları kurmanız ve sık sık güncellemelerini yapmanız gerekir. Hemen hemen hepsinde otomatik güncelleme seçeneği zaten yer alır. Bana birşey olmaz demeyin. Bir iki günde bilgisayarınızın performansını önemli ölçüde azaltırlar.


Çok fazla program kurmak kaldırmak ve beta yazılım

Yenilikleri çok yakından takip etmeyi veya yeni şeyler denemeyi seviyor olabilirsiniz. Bu da bilgisayarınıza çok sayıda yeni program kurduğunuz veya kaldırdığınız anlamına gelir. Özellikle beta aşamasındaki yazılımlar genellikle ücretsizdir ve çıkacak olan nihai sürümü denemeniz için size erken bir şans tanınır. Yeni özellikleri merak edenler de bu kurulumları yaparlar. Aynı zamanda internette pek çok ücretsiz veya limitli kullanıma izin veren üçüncü parti program da yer alıyor. Biliyoruz siz yapmazsınız ama internetteki warez sitelerinden "korsan" yazılımlar alıp kuran kullanıcılar da var.

Beta sürümler henüz tamamlanmadıkları için hata barındırmaları olasıdır. Kaldı ki çoğu zaman programların son sürümlerine dahi yamalar çıkartılarak daha kararlı hale gelmeleri sağlanır. Sistem kaynaklarını ne derecede kullandıkları, kayıt defterine bıraktıkları parçalar ve olası yan etkileri de meçhul. Standart bir ev kullanıcısının bu sürümlere rağbet etmemesi daha sağlıklıdır.

Öte yandan kötü yazılmış program parçaları veya kasıtlı olarak programların içine gömülen casus yazılımlara sahip uygulamalar da zamanla size sıkıntı yaratabilir. Korsan yazılımlarda bu risk çok daha fazladır.

Lisanslı ürünleri kullansanız dahi çok fazla sayıda kurulum ve kaldırma yapıldığında kayıt defteriniz de şişecektir. Çünkü her kaldırma işlemi, programa dair tüm bilgileri Windows'un kayıt defterinden silmeyebiliyor. Bunlar da zaman içerisinde biriktikçe sistemin yavaşlamasına yol açıyor. Dolayısıyla ihtiyacınız olmayan bir programı "bakalım neymiş bu, bir deneyelim" diye kurmak doğru değil. Ne kadar az kurulum/kaldırma o kadar performanslı bir sistem...


Dolu disk ve disk birleştirme (defrag) yapmamak

Bilgisayarınıza kurduğunuz ve kaldırdığınız her program (hatta herhangi basit bir veri kopyalama, silme işlemi), sabit diskiniz üzerinde ufak tefek boş alan kırıntıları yaratır. Zaman içerisinde bu kırıntıların süpürülmesine ve kullanılabilir hale getirilmesine yarayan disk birleştirme işlemi yapmadığınızda da performans düşer. Şu örnekle açıklık getirelim:

Diyelim ki kurduğunuz bir program diskte 5 birimlik (cluster) yer kapladı. Daha sonra bunu sildiniz. Yeni kuracağınız veya kopyalayacağınız program ya da veri 8 birim olsun. Bunun ilk 5 birimi sildiğinizde açılan yere, kalan 3 birimi de boş bulunan ilk yere atılır. Yani bir programın bilgileri farklı farklı bölgelerde yer alabilir. Sabit diskinizin okuyucu kafası da ilgili programın bilgilerini farklı noktalardan alacağı için bir yavaşlama (performans düşüşü) meydana gelir. Bu nedenle uzun süre disk birleştirme yapılmayan sistemler iyice yavaşlar.

Disk birleştirme işlemi için Windows'un sistem araçlarındaki kendi birleştiricisini veya üçüncü parti bir programı kullanabilirsiniz. Böylelikle parçaları bir araya getirip sisteminize soluk aldırmış olursunuz.

Sabit diskinizin tıkış tıkış dolu olması da yine performansı doğrudan etkiler. Çoğu program geçici dosyalar yaratır ve ekstradan boş alana ihtiyaç duyarlar. Bunun için disk temizleme araçlarını kullanabilir veya bilgisayarınızdaki gereksiz dosyaları kendiniz silebilirsiniz.


Her eklentiyi açmak

Üzerinde eklenti barındıran yeni bir e-posta, çoğu kullanıcı için beklenmedik bir hediye gibidir. Hemen açıp içinde ne olduğuna bakmaya çalışırlar ve hatta bunun için sabırsızlanırlar. Ama aslında verilmesi gereken tepki, kapınıza bırakılan şüpheli bir paketin içinde kötü bir şeyler olabileceği kaygısını taşımaktır. Çünkü e-posta ile gelen eklentiler belki de verilerinizi, sistem klasöründen dosyaları silebilir veya önce size, sonra da adres defterinizi kullanarak arkadaşlarınıza virüs gönderebilir. Gelen e-posta bir arkadaşınıza aitmiş gibi de görünebilir. Virüs yazanların ne kadar hilebaz olduğunu bilmiyor olabilirsiniz. Dikkat etmekte fayda var.

En tehlikeli eklentiler çalıştırılabilir (mesela exe, cmd vb. uzantılı) dosyalardır. Bunun yanında sıklıkla karşılaşılan doc uzantılı bir Word dokümanı veya xls uzantılı bir Excel belgesi de çeşitli program parçalarını (script) çalıştıran bazı tanımlamalar (makro) içerebilir.

txt uzantılı metin dosyaları veya gif, jpg, bmp gibi resim dosyalarının da güvenli olduğunu düşünmeyin. Virüs içeriyor olabilirler. Öte yandan dosya uzantısı gizlenmiş veya değiştirilmiş de olabilir. Her durumda bir antivirüs üzerinden dosyaları geçirmekte fayda var.


Her linke tıklamak

E-posta ile gelen eklentileri açmak bir fare tıklamasının başınıza açacağı dertlerin hepsini kapsamıyor. Dahası da var... Gelen mesajlardaki linklere tıklamak ve ilgili web sayfalarına gitmek yine size sıkıntı yaratabilir. Üzerinde ActiveX gömülü olan veya çeşitli program parçacıkları (script) yardımıyla bazı kötü niyetli eylemlerde bulunan web siteleri, sabit diskinizde veri silmekten tutun backdoor denilen ve bilgisayarınıza sızılabilmesi için arka planda bir açık bırakan programlara kadar bilgisayar korsanlarına koz verebiliyorlar.

Yanlış bir linke tıklamak sizi pornografi, korsan müzik veya yazılım sayfaları gibi uygunsuz içeriğe sahip bir sayfaya da yönlendirebilir. Özellikle de iş yerlerinde bu durum pek hoş karşılanmayacaktır. Daha da ötesi phishing denilen sanal dolandırıcılık yöntemleri de genellikle bu yolla yapılıyor ve sizi alakasız bir siteye gönderiyorlar.

Bu durumun ne yazık ki çok kesin güvenlik çizgileri yok. Zaman içerisinde hangi linklerin reklam, dolandırıcılık veya sahte olduğunu anlamanız daha da kolay olacaktır. Tecrübe önemli. Ama yine de yapmanız gereken şey oldukça kolay. Her gördüğünüz linke tıklamamalısınız. En basit önlem olarak bir linke tıklamadan fareyi üzerine getirip durum çubuğu üzerinde gideceğiniz adresin neresi olacağına bir göz atabilirsiniz.


Paylaşım

Aileniz size çocukluktan beri "paylaşmanın" iyi bir şey olduğunu öğretmiş olabilir. Ama eğer ağ üzerindeki bir bilgisayarda çalışıyorsanız bazı şeyleri paylaşıma açmak sizi tehlikeye de sürükleyebilir. Dosyalarınızı veya yazıcınızı paylaşıma açtığınızda diğerleri de uzaktan bağlanarak bilgisayarınıza ve dolayısıyla dosyalarınıza erişebilirler. Herhangi bir paylaşım klasörü açmadığınızda bile Windows kurulu sistemlerde "yönetici seviyesinde" her sürücünün kök dizinine ulaşılmasını sağlayan gizli bir paylaşım açılabilmektedir. Kısacası işinin uzmanı bir korsan bir şekilde bu ağa sızdığında sizin tüm bilgilerinize de ulaşabilir. Yapılan en büyük hata da yine sabit diskinizdeki tüm sürücüyü paylaşıma açmaktır.

Zorunlu haller dışında bilgisayarınızı dosya ve yazıcı paylaşımına açmayın. Özellikle de halka açık bir mekanda kablosuz internet erişimi sağladığınızda bu daha da önem kazanır. Bunu kapatmak için kontrol panelinden girerek paylaşımla ilgili bölümden ilgili seçeneği işaretlemeniz yeterli olacaktır.

Eğer dosya erişimine izin vermek durumundaysanız da paylaşım seviyesi tanımlamakta fayda var. Kullanıcı hak ve izinleri tanımlayarak dilediğiniz kişilerin erişim hakkına sahip olmasını sağlayabilirsiniz. Öte yandan ağdaki hesabınızın ve yönetici hesabının kolay bulunabilecek şifrelere sahip olmaması da önemli.


Hatalı şifre seçimleri

Çok basit ve bildik gelse de halen en sık yapılan hatalardan biridir. Doğum tarihi, tuttuğunuz takımın kuruluş yılı, ad veya soyadınız gibi bilinmesi çok kolay şifreleri seçmek sizi sıkıntıya sokabilir. Bilgi işlem departmanında ağ yöneticilerinin sizi karmaşık şifre almaya zorladığı bir ağa bağlı olmasanız bile kişisel bilgisayarınızda ve hatta şifre kullandığınız hemen her yerde kuvvetli şifreleme yapmanız gerekir.

Daha uzun şifrelerin kırılması da daha zordur. Dolayısıyla üşenmeden kendinize en az sekiz (mümkünse 14) karakterlik bir şifre belirlemelisiniz. En popüler şifre çalma işleri sözlük yöntemiyle gerçekleşir. Yani önce sözlüklerde yer alan kelimeler kontrol edilir. Dolayısıyla şifrelerinizde rakam ve harflerin, hatta sembollerin bir arada yer aldığı kombinasyonları denemenizde fayda var.

Anlamsız bir dizi oluşturan karakterler kuvvetli şifrelere örnek verilebilir ama hatırlaması da zordur. En büyük hata ise hatırlayamayacağınızı düşünerek bu şifreleri bir yerlere yazmaktır.

Nasıl uzun şifre üretirim diye düşünenler için örnek bir düşünce tarzını iletelim. Size özgün akılda kalıcı cümleleri şifreleyebilirsiniz. Mesela "2008 benim altın yılım olacak" ifadesini "2b8b6nyo" şeklinde yazmak buna örnek gösterilebilir.


Yedekleme yapmayı ihmal etmek

Tüm bu bahsettiğimiz genel hatalardan kaçınıyor olsanız bile bilgisayar korsanlarının donanımsal bir hatadan faydalanarak bilgisayarınıza sızdığını varsayalım. Ki bu da olabilecek bir durumdur. Böyle durumlar başta gelmek üzere bilgisayarınızın çökmesi halinde de eski verilerinize tekrardan ulaşamayacak olmanız sıkıntı vericidir. Bu durumla en çok bilgisayarı formatlayıp yeni sistemi kurduğumuzda yüzleşiriz. Bir bakarız masaüstü kısayollarımız, tarayıcımıza eklediğimiz favori web adresleri ve daha pek çok şey uçup gitmiş.

Çoğu kullanıcı yedek alması gerektiğini bilir ama genellikle almaz. Ya da alanlar da bu işi düzenli olarak yapmazlar. Windows'un kendi içerisinde yedek almaya yarayan araçları mevcut. Aynı zamanda elbette bu işi otomatik olarak yapan üçüncü parti yazılımlar da mevcut. Alacağınız yedekleri bilgisayar üzerinde değil farklı bir ortamda (CD, DVD, harici sabit disk vb) tutmakta fayda var. En kötü ihtimalle birkaç parçaya böldüğünüz (C, D vb.) sabit diskinizde, Windows'un kurulu olmadığı sürücüye yedek dosyalarınızı bırakmak işinize yarayacaktır. Böylelikle Windows'un olduğu sürücü formatlansa bile diğer tarafta dosyalarınız korunacaktır.

Buna ek olarak "ghost" ve "clone" denilen programlar yardımıyla sisteminizin komple yedeğini alarak tekrar geri getirme yoluna da gidebilirsiniz. Böylelikle yeni baştan bir sistem kurulumu yapmak yerine daha hızlıca geri dönüşü sağlayabilirsiniz.


kaynak: http://www.chip.com.tr/

 
  Bugün 4 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı! Kral-Reklam
arama motoru - arasana.com - arama motorları AramaniA=Arama Motorunuz toplist - msn - msn nickleri - site ekle Dizin100.com
Toplist Eğitim Web Siteleri


80x15 random banner kodu